10 Ocak 2008 Perşembe

UYUŞTURUCU BATAĞI



1992-2000 yılları arasında çoğu genç 158 kişi uyuşturucu yüzünden hayatını kaybetti
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün istatistiklerine göre uyuşturucu kullanımında en yüksek risk grubunu 16-25 yaş grubu oluşturuyor. Uyuşturucu maddeleri en çok 30 ile 45 yaş arasındaki kişilerin kullandığı görülüyor.


Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi ve AMATEM Başkanı Doç. Dr. Arif Verimli, Türkiye'de ailelerin, çocuklarının uyuşturucu kullandığını ancak 2 yıl sonra fark edebildiklerini belirtiyor.


* Uyuşturucu maddelere 'savaş' açan polis, en büyük desteği bilim adamlarından görüyor. Uzmanlar, polis ve hastane görevlilerin dışında ailelere, öğretmenlere, sivil toplum kuruluşlarına hatta medyaya da bu savaşta büyük görevler düştüğünü belirtiyor.


ALPER TURGUT

Amerika ve Avrupa'da gençlerin uyuşturucu kullanım oranı yüzde 13 ile yüzde 20 arasında değişiyor. Türkiye'deki gençlerin bu batağa bulaşma oranı ise yüzde 4... Aşırı dozda uyuşturucu kullanımı sonucu 1992'den 2000 yılına dek çoğu genç 158 kişinin hayatını kaybetmesi ise durumun ne kadar kötü olduğunu ortaya koyuyor. Emniyet yetkilileri, gençlerin uyuşturucu maddeleri temin etmek için hırsızlık, gasp ve hatta cinayete yönelmelerine dikkat çekiyor.
Sokak ekipleri oluşturarak uyuşturucu satıcılarının ''gözde'' mekânı lise ve üniversite önlerinde önlemler alan, lise hatta ilköğretim okulu öğrencilerinin katıldığı paneller düzenleyerek uyuşturucu maddelere ''savaş'' açan polis, en büyük desteği bilim adamlarından görüyor. Uzmanlar, polis ve hastane görevlilerinin dışında ailelere, öğretmenlere, sivil toplum kuruluşlarına hatta medyaya da bu savaşta büyük görevler düştüğünü belirtiyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün istatistiklerine göre, uyuşturucu kullanımında en yüksek risk grubunu 16-25 yaş grubu oluşturuyor. Uyuşturucu maddeleri en çok 30 ile 45 yaş arasındaki kişilerin kullandığı görülüyor. Uyuşturucu müptelaları arasında 16 yaş altı ile 40 yaş üzerinde olanların yok denecek kadar az olduğu anlaşılan kayıtlarda, maddeye genellikle ilköğretim ve lise mezunu olanların rağbet gösterdiği, üniversite mezunlarının ise az rağbet ettiği bilgisi yer alıyor. Uyuşturucu madde kullananların yaşadıkları yerler incelendiğinde ise yüzde 51'inin aileleri ile yaşadığı görülüyor.

Devlet İstatistik Enstitüsü'nün değerlendirmelerine göre ise 1998 yılında suç isnadıyla gelen 24 bin 613 çocuktan 2 bin 959'u bağımlılık yapan madde, bunlardan 648'i de uçucu madde kullanıyor.

Aileler geç fark ediyor

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi ve AMATEM Başkanı Doç. Dr. Arif Verimli , Türkiye'de ailelerin, çocuklarının uyuşturucu kullandığını ancak 2 yıl sonra fark edebildiklerini belirtiyor. Verimli, Türkiye'de 1991 yılında liseli gençler arasında yapılan araştırmada, 100 öğrenciden yüzde 0.7'sinin uyuşturucu kullanmış veya bağımlısı olduğunu, 1996 yılında ise bu rakamın yüzde 7'lere yükseldiğini savlıyor.

Uzmanlar, özellikle İstanbul ve İzmir'de liseli gençlerde esrar kullanım oranının 1991'de yüzde 1 iken 1997'lerde yüzde 4'ü aştığını kaydediyor. Uyuşturucu ile mücadele konusunda önlemlerin arttırılması gerektiğine dikkati çeken yetkililer, polisiye önlemlerin yanı sıra eğitime yönelik kampanyaların düzenlenmesini de istiyor.

Uyuşturucu ile mücadele kapsamında, Türkiye genelinde 1998-1999 yıllarında yürütülen araştırma sonucunda, 8 bin 674'ü kız, toplam 18 bin 520 öğrenciyle görüşüldü. Araştırma sonuçlarına göre, esrar kullanımı olmayan il bulunamazken yaşam boyu esrar kullanımının en sık görüldüğü il yüzde 4 ile İzmir çıktı. Uçucu madde ve eroin kullanımında birinci sırayı ise Muğla aldı. 1996'da yapılan bir araştırmada yüzde 4 olarak belirlenen yaşam boyu en az bir kez uçucu madde kullanım oranının ise yüzde 8.8'e yükseldiği belirlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye'de cinayetlerin yüzde 85, eşlerini dövenlerin yüzde 70, trafik kazalarının yüzde 65, ırza geçme ve şiddet olaylarının yüzde 50'sinin nedeninin alkol ve uyuşturucu olduğunu belirledi.

Kullanımda yüzde 234.4'lük artış

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın 1999 yılı faaliyet raporuna göre, Türkiye'de, uyuşturucu kullanımından dolayı hakkında işlem yapılan kişi sayısı 1992 yılında 802 iken geçen yıl bu sayı yüzde 234.4 oranında artış göstererek 2 bin 682'ye ulaştı. 1999 yılı verileri değerlendirildiğinde, ''sosyete uyuşturucusu'' olarak bilinen kokainin kullanıcılarının yüzde 67'sinin İstanbul, geriye kalan yüzde 33'ünün ise diğer illerde yaşadığı görüldü. Yine İstanbul'un yüzde 52'lik payla birinci olduğu diğer uyuşturucu türü ise eroin oldu.

İstanbul, uyuşturucu hap kullanımında da yüzde 19'la birinci oldu. Esrar kullanımında ise yoğunluk, yüzde 26.5'lik oranla İzmir'de oldu. Emniyet yetkilileri, 1997'de 2 bin 314, 1998'de 2 bin 544 ve 1999 yılında da 2 bin 682 kişinin uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığı suçlamasıyla yargı önüne çıkarıldıklarını bildirdi.

Hiç yorum yok: