10 Ocak 2008 Perşembe

Kapkaç terörü bitmiyor

İstanbul'daki sabıkalı hırsız sayısı 40 bini aşmış durumda. Polise göre cezalar yetersiz

ALPER TURGUT

İstanbul'da sayıları sürekli artan çeteler ve şebekeler ''adli suç'' ta patlama yaşanmasına yol açıyor. Hatta kentin pek çok noktasında hırsızlık mallarının satıldığı pazarlar oluşmuş durumda. Yaralanmalara hatta ölümlere neden olan kapkaç çeteleri ile son dönemde ''iyiden iyiye'' organize olan hırsızlık çetelerine karşı herhangi bir önlem alınmaması ve özellikle yolda yürürken çantaları ya da telefonları gasp edilen insanların karakollara başvurduğunda ''Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Parayı alır, çantanızı nasıl olsa atarlar'' sözleriyle karşılaşması, ''İstanbul sahipsiz mi'' sorusunu gündeme getiriyor.

İstanbullu yolda yürürken, otobüs duraklarında beklerken, pazar yerlerinde alışveriş yaparken son dönemlerde iyice organize olan hırsızlık, kapkaç ve yankesicilik çeteleriyle karşı karşıya kalıyor. Birçoğu yaralanmalarla biten kapkaç terörü nedeniyle yurttaşlar rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Önceki yıllarda sayıları daha az olduğu için polis ve yurttaşlarca tanınan ve basit yöntemlerle hırsızlık yapan bu kişiler, artık gruplar halinde ve profesyonel olarak hırsızlık yapıyor. Küçükçekmece, Ataköy, Üsküdar, Kadıköy, Şişli, Maltepe, Beyoğlu, Beşiktaş, Eminönü, Fatih ve Büyükçekmece çok sayıda ''adli suç'' çetelerinin ''cirit attığı'' yerleşim birimlerinin başında geliyor.

Genellikle çalıntı otomobille ''işe çıkan'' ve kurbanlarını çoğunlukla tenha bölgelerde yürüyen kadınlardan seçen kapkaç çeteleri üyeleri, alkol, tiner, hap veya esrar kullanıyor. Hatta ruhsatsız tabanca, bıçak, jilet gibi ateşli ve delici silah taşıyan bu çeteler, polis ekiplerine saldırmaktan bile kaçınmıyor. Örneğin 5 kişilik bir çete, 133 otomobil çalarak bu otomobillerle 34 ayrı kapkaç olayı gerçekleştirebiliyor. Polis bölgesinin dışındaki jandarmanın kontrolü altındaki alanlarda da, tecavüz eden, çok sayıda kişiyi yaralayan ve hatta öldüren gasp çeteleri ''hüküm'' sürüyor. İstanbul, 67 eve girerek hırsızlık yapan ve çaldığı eşyaları arkadaşlarına hediye eden hırsızlardan, 6 ayrı işyerinden hırsızlık yapan sağır ve dilsiz hırsızlara ve işsiz olduğu için cezaevine girme amacıyla hırsızlık yapanların aralarında bulunduğu çok çeşitli hırsız gruplarını barındırıyor. Kapkaç olayları yaşayan yurttaşlar ''İstanbul sahipsiz mi'' diye sitem ederken ''Her evin kapısına bir polis dikilse bile olayların önüne geçilemeyeceğini'' vurgulayan emniyet yetkilileri, ''Hırsızlık olaylarına karşı tedbirlerin toplumsal olarak alınması gerektiğini'' belirtiyorlar.

İstanbul polisinin kayıtlarına göre, kentte 40 bini aşkın sabıkalı hırsız bulunuyor. İstanbul'da, geçen yıl 9 bin 662 ev ve 7 bin 908 işyeri olmak üzere 17 bin 570 hırsızlık suçu işlendi. Hırsızlık olaylarından sadece 1857 ev ve 1985 işyeri hırsızlığı olayı aydınlatıldı. Olayların failleri oldukları tespit edilen 3 bin 441 kişi de yakalanarak adli makamlara sevk edildi.

Yurttaşlar, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nden ilçe asayiş büroları ve asayiş ekiplerini desteklemek amacıyla 875 kişilik destek grubu çıkaran İstanbul polisinden, ''Geçici ve kısmi değil, kalıcı çözümler bulmasını'' istiyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, organize suçlar, terör, cinayet, mali ve narkotik gibi ağır suçlarda polisin çok iyi organize olduğunu ve başarılı sonuçlar elde ettiğini ancak mala karşı işlenen küçük suçlarda daha organize olmak için çalıştıklarını kaydetti. Kapkaç, hırsızlık, gasp, dolandırıcılık ve yankesicilik gibi suçlar sadece İstanbulluların ''korkulu rüyası'' değil. Ankara, Antalya, Adana ve İzmir gibi büyük kentler de çetelerle uğraşıyor. İzmir Emniyeti, son 20 yılda, kentte 117 bin hırsızlık olayı meydana geldiğini, olayların faili 107 bin sanığın cezalandırıldığını, 10 bin faili meçhul hırsızlık olayının ise aydınlatılmayı beklediğini vurguluyor.

Çeşitli illerde emniyet müdürlükleri, hazırladıkları ''Kapılarımızı hırsızlara kapatalım'' ve ''Hırsızlık, dolandırıcılık ve yankesicilikten nasıl korunulur'' gibi broşürlerle halkı bilinçlendirmeye çalışırken yurttaşlar, ''Polis, can ve mal güvenliğimizi koruması gerekirken broşür bastırarak topu bizlerin üzerine atıyor'' diye konuşuyorlar.

Hırsızlara ve onların çaldığı malları bilerek satın alanlara verilen cezaların caydırıcı olmamasından yakınan güvenlik güçleri, cezaevine giren hırsızın içeride gruplaştığını ve dışarı daha profesyonelleşmiş bir şekilde çıkarak eski hayatına geri döndüğünü belirtiyor. Çalıntı malları bilmeyerek satın alanlara hiç ceza verilmediğini, bilerek satın alanlara ise 7 gün hapis cezası verildiğini belirten polis yetkilileri, cezaların arttırılmasının caydırıcı olacağını belirtiyor.

Cumhuriyet Gazetesi

Hiç yorum yok: