24 Şubat 2009 Salı

Cinedergi" 11, yayında…




Sanal dünyanın en kapsamlı sinema dergisi Cinedergi onbirinci sayısıyla yayında! Serdar Akbıyık, Banu Bozdemir ve Fırat Sayıcı'nın hazırladığı ücretsiz sinema dergisi Cinedergi, yine dopdolu bir içerikle ile karşınızda…


İşte bu ayın öne çıkan başlıkları…


Önemli iki röportaj; İki Çizgi filminde şehirli bir kadını canlandıran Gülçin Santırcıoğlu ve 'bir halk kahramanı' Recep İvedik'le rekor kıran Şahan Gökbakar... Bu sayının önemli üç dosyası... Herkesin bir yerlere kaybolduğu, sosyal ve siyasal sebeplerle ortadan yok olduğu filmler 'kayıplar' dosyamızda... Sinemamızın son dönem öne çıkan genç ve güzel kadın oyuncuları.. Kurt adamlarla bir kez daha yüzleşmeye hazırsanız bu dosyaya mutlaka göz atacaksınız! ...


Oyuncu Mark Ruffalo ve Amy Adams bu ay portre bölümünde markaj altında... Belgesel sinemanın farklı bakışı Zamanın Ruhu, Türk sinemasının nabzını tutan Sindrella, ve sinema kahramanlarını farklı bir şekilde buluşturan Mesela Dedik... Eleştiri, vizyon, pek yakında, DVD'ler, albümler, kitaplar… Hepsi ücretsiz sinema dergisi Cinedergi'nin yeni sayısında.


www.cinedergi.com, her ayın 25'inde bir sonraki ayın içeriğiyle bir tık ötenizde!

22 Şubat 2009 Pazar

Grevin sesi İstiklal'de yankılandı




İSTANBUL (22.02.2009)-Basın emekçilerinin ATV ve Sabah'ta ki grevi 10'lu günlerde. AKP'ye yakınlığıyla bilinen Çalık patronu, tehdit ve baskıların sürdürüyor. Basın emekçiler dün İstiklal Caddesi'nde bir yürüyüş düzenledi, “Direne direne kazanacağız” dedi.


Çalık elini sendikadan çek


Basın emekçileri, 29 yıl sonra giyidikleri grev önlükleriyle bu kez İstiklal Caddesi'nde yürüyüş düzenledi. Grevdeki basın emekçileri, gazetecileri Taksim Tramvay Durağı'nda bir araya geldi. Gazeteciler, “Durdurun/ işçi düşmanlarını emek hırsızlarını” yazılı pankart açtı, meşalelerle Galatasaray Meydanı'na yürüdü. İstiklal Caddesin'nden sık sık, “Çalık elini sendikadan çek”, “Direne direne kazanacağız” sloganları yükseldi. 30 yıl aradan sonra...



Türkiye Gazeteciler Sendikası işyeri temsilcisi Atilla Uğur, Galatasaray Meydanı'nda basın emekçilerine adına açıklama yaptı. Uğur, Sabah, ATV, Fotomaç, Takvim, Aktüel, Cosmopolitan, Sofra, Esquire, Homeart, Şamdan Plus, Forbes, Harper's Bazaar, House Beatiful, Yeni Para, Bebeğim ve Biz ile Sinema dergisi emekçileri adına yaptığı açıklamada, “Patron sendikayı şirkete sokmak istemediği için, sendikanın taleplerine karşılık hiçbir öneri getirmediği için 30 yıl aradan sonra 13 Şubat Cuma günü greve çıktık. Uzlaşma sağlanıncaya kadar grevdeyiz” dedi.



Uğur, AKP'ye yakınlığıyla bilinen Çalık patronun baskı ve tehditlerin arttığına dikkat çekti, “Baskılar ve tehditler yüzünden çalışanların büyük bir kısmı greve çıkmasa da 10 çalışan anayasal haklarından vazgeçmeyip grev gözcüsü önlüğünü giydi” şeklinde konuştu.



Grev Gazetesi; Basın emekçileri eylemin ardından grev yasaklarına ve sansüre karşı çıkardıkları Grev Gazetesi'ni dağıttı. Basın emekçileri, her cumartesi de saat 18.00'de Taksim tramvay durağından Galatasaray Meydanı'na yürüyüş yaparak sürdürecek.



Bu yazı, ATILIM'dan alınmıştır...

6 Şubat 2009 Cuma

ABD’de tazminat Türkiye’de nasihat




Los Angeles’ta 1 Mayıs’ta polis şiddetine maruz kalanlara 12.85 milyon dolar ödenmesine karar verildi. İstanbul’da ise bayramı zehir eden polisler hakkında soruşturma bile açılmadı.


İstanbul Haber Servisi - Amerika’nın Los Angeles kentinde şehir meclisi, 1 Mayıs gösterisinde polis şiddetine maruz kalan göstericilerle yol kenarındaki insanlara tazminat ödenmesini kararlaştırırken özellikle son 2 yıldır polisin “orantısız güç” kullanımına sahne olan Türkiye’de yurttaşlara acımasızca saldıran failler ne bulunabildi ne de herhangi bir soruşturma açıldı.


1 Mayıs 2007’de İstanbul’da polis 1 Mayıs’ı tüm İstanbullulara zehir etmişti. İstanbul Valiliği işçileri Taksim’e sokmamak uğruna öyle önlemler almıştı ki tüm kent felce uğramıştı. Halka ve göstericilere terörist muamelesi yapılırken çevre illerden gelen takviyelilerle İstanbul’da bulunan 17 bin polis özellikle Taksim ve çevresinde gösteri yapmak isteyenlere hiç acımamıştı. Gaz bombaları sadece göstericileri değil yoldan geçen herkesi etkilemişti. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim’de kutlamak isteyen DİSK’i engellemeye çalışan İstanbul Valisi Muammer Güler, vapur, tramvay ve metro seferlerini iptal etmiş, köprü girişleri ve TEM gişelerinde de yol tek şeride indirilince trafik saatlerce kilitlenmişti. Bursa ve İzmit’ten İstanbul’a gelen işçileri taşıyan feribot, polis tarafından uzun süre Eskihisar Feribot İskelesi’ne yanaştırılmamıştı.


Aralarında, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, eski Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, 78’liler Girişimi yetkilisi Celalettin Can, Cumhuriyet gazetesi muhabiri Alper Turgut, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Gençay Gürsoy’un da bulunduğu 38 kişi suç duyurusunda bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, altı polis yetkilisi ve olay yerinde görev yapan emniyet görevlileri hakkında dava açılmasına gerek görmemişti.


Cumhuriyet Gazetesi