27 Ekim 2009 Salı

BU ACİL BİR ÇAĞRIDIR




GÜLER ZERE’nin serbest bırakılması için seslerimizi yükseltelim

GÜLER ZERE kendisini kuşatan kanserin yeniden yayılması üzerine 12 Ekim günü üçüncü kez bıçak altına yatmıştı. 13 Ekim tarihli son durumu bildiren raporlarını inceleyen TTB Kanser Danışma Kurulu, önceki gün (26.10.2009) GÜLER ZERE’nin geriye dönülmez bir sürecin içinde bulunduğunu vurgulayarak, bir an önce “Vedalaşma ve Huzur hakkı” verilmesi gerektiği açıkladı.


Evet, geçen 15 günlük sürede ZERE’nin durumu hızlı bir şekilde kötüleşmektedir. Doktorlarının verdiği bilgiye göre; enşur dediğimiz destekleyici vitamini de alamıyor, ağızdan beslenemiyor. Ağızdan yiyecek verildiğinde ise kusuyor. Serumla beslenmeye çalışılıyor. Sonuçta bu beslenme de ishale neden oluyor. Doktorları yarından itibaren GÜLER ZERE’ye kan verileceğini aktardılar. Öte yandan kan değerleri gittikçe düştüğü için kemoterapi tedavisine de yakın zamanda başlanamayacak. Sağlık durumunu gittikçe ağırlaşması bir yana jandarma personeli de sudan bahanelerle refakatçilerinin GÜLER’in yanında bulunmasını engellemeye çalışmaktalar.

GÜLER ZERE’nin sinirleri yaşadığı acılardan dolayı zayıflamış durumda, refakatçiler ile ilgili sorunlar, güçlendirmemiz gereken moralinin haliyle düşmesine neden oluyor.

Adli Tıp Genel Kurulu’na trajik durumu anlatan raporları vermemize rağmen, kurul üyeleri, vücudun radyoterapi tedavisine yanıt verip vermediğini gösteren PED raporlarının sunulmasından sonra kararlarını açıklayacaklarını belirtti. PED raporu ise GÜLER ZERE’nin yeni ameliyat olması nedeniyle iki ay ötelenmiş durumda. Adli Tıp Genel Kurulu tarafından incelenen dosya, GÜLER ZERE’nin yaşama ihtimalini yükseltmek amacıyla yapılmış bir başvuru idi. Oysa Adli Tıp Kurumu karar vermek için adeta GÜLER ZERE’nin yaşama ihtimalinin azalmasını bekliyor.


Bunun yanında Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu, GÜLER ZERE’nin durumunu Cumhurbaşkanı affı yönünden incelemektedir. Tüm evrakların tamam olduğu söylendiği halde dosya bir türlü sonuca bağlanamamıştır.

05 Temmuz 2009 tarihinden bu yana Adli Tıp Kurumu’ndan karar bekler durumdayız. Bir mevsimdir bekliyoruz. Önceleri onu yaşatabilme ihtimalimizi yükseltmek istiyorduk şimdi ise iyileştirme şansımız yoksa da ona huzur ve sevdiklerinin ilgisini hissedebileceği son bir ortam sunmak istiyoruz.

Kalan az zamanımızın tüm olanaklarını kullanalım.

Sesimize ortak olun, onu zulmün elinden alalım.

Avukat Oya Aslan