9 Haziran 2008 Pazartesi

MANCHESTER'IN TAKIMI



DENİZ ÜLKÜTEKİN


Yapılan bir araştırmanın sonuçları, Manchester United'ı stadda izlemeye gelen taraftarların yüzde 60'ının Manchester dışından geldiğini ortaya çıkardı. Bu da gösteriyor ki kazandığı tüm başarılara rağmen, Manchester United, şehirdeki en popüler takım değil. 1976'dan beri herhangi büyük bir başarı kazanamamış olmasına rağmen Manchester City, Premier Lig'deki en çok taraftara sahip takımlarından biri olmayı sürdürüyor.

İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra Alman Ordusu'na mensup bir savaş esirini kaleye geçirmekte sakınca görmeyen bir yönetime, dev şişme muzlarla maçlara gelmeyi adet edinen taraftarlara ve tüm kıtada, Avrupa Kupası kazanıp, Üçüncü Lig'de mücadele eden tek takım olma özelliklerine sahip olan Manchester City, İngiltere'nin köklü ve en çok taraftara sahip kulüplerinden biri ama en başarılılarından birisi olduğu söylenemez. Yıllarca ezeli rakibi Manchester United'ın gölgesinde kalan Maviler, adını, saha içindeki başarılarından çok başına gelen ilginç olaylarla gündeme taşıdı.

Nazi Kaleye

İkinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde, Bernd Trautmann adlı Alman askeri, Rusya'da Müttefik Kuvvetleri'nce esir alınır. Daha sonra kaçmayı başarır ancak İngilizler tarafından yeniden yakalanır. Esir kampında yapılan maçlarda sağ kanatta oynayan Bernd, bir maçta kaleci olmamasından dolayı kaleye geçer ve zamanla bu konuda yeteneğini farkeder. İngilizler, ismini tellafuz ederken zorlandıkları için ismi Bert olarak değişir. Savaş bittikten sonra Liverpool'daki küçük bir kulüp olan St. Helen'de oynamaya başlayan Trautmann, bir gün Manchester City idarecilerinin dikkatini çeker ve Mavi Beyazlı takıma transfer olur. Ancak Almanya'ya karşı duyulan nefret, taraftarların kaleciye büyük tepki göstermesine neden olur. Üstelik Bert'in oynaması, kulübün 15 yıllık efsanevi kalecisi Frank Swift'in yedek kalması demektir. Ancak kalecinin başarılı performansı, tepkilerin önüne geçer.

Manchester City, 1956'da FA Cup Finali'nde, Birmingham karşısında 76. dakikaya 3-1 önde girer. Bu dakikada Trautmann, rakip forvetle çarpışır ve sakatlık geçirir ancak o zamanlar oyuncu değişikliği kuralı olmadığı için maça devam eder. Son dakikalarda yaptığı kurtarışlar ise kupanın kazanılmasında başrol oynar. Sonradan, Trautmann'ın boynunda ki kırıkla maçı tamamladığı anlaşılır ve Alman kaleci, kulübün efsanelerinden biri haline gelir. 1964 yılında yapılan jübilesinde, kendisini uğurlamak için stadda 60 Bin gözü yaşlı taraftar vardır.





Muz Çılgınlığı

Fanatik Manchester City taraftarı Frank Newton, 1987 yılının Ağustos ayında, oyuncak koleksiyoncusu arkadaşının evine gittiğinde, gördüğü bir buçuk metrelik şişme muz dikkatini çeker. Bu şeyi maça götürmenin iyi bir fikir olacağını düşünür ve dev muzu arkadaşından ödünç alır. Plymouth Argyle'le oynanan maç sırasında hava çok sıcaktır ve Frank tişörtünü çıkartıp dev muzun üstüne geçirir. Sonrasında çizilen surat ve başına geçirilen şapkayla muz, artık bir kişilik kazanmıştır. Bundan sonra dev muz, Frank'la birlikte City'yi ülke çapında takip etmeye başlar.

Asıl çılgınlık ise ertesi sezon yaşanır. Sezonun ilk deplasmanı olan Hull maçında, Frank muzunu dev bir timsahla değiştirmiştir. Ancak diğer taraftarlarda ondan geri kalmazlar. Hiçbiri iki metreden küçük olmayan yüzlerce muzun yanında köpek balığı, papağan, golf sopası ve daha bir sürü birbirinden alakasız şey, Frank'in timsahına eşlik eder. Bundan daha garip ne olabilir diyorsanız, West Bromwich deplasmanında hatalı bir gol yiyerek takımının mağlup olmasına sebep olan Brian Gayle'i dinleyin. "Bizim taraftarların olduğu tribünün bir ucunda Godzilla, diğer ucunda da Frankeştayn duruyordu. Birden ikisi de kalabalığın ellerinde hareketlenerek, tribünün ortasında buluştular ve taraftarların bağırışları arasında, geleneksel canavarlar savaşına başladılar. Bütün stad maçı bırakmış orayı izliyordu. Sanırım ben de olanları izlemeye daldım."

Lanetli Galibiyet

Manchester City 1963 yılında ikinci lige düştüğünde takımın başına Joe Mercer ve Malcolm Allison ikilisi getirilir. Tamamen umudunu yitirmiş durumdaki camiayı toparlamayı başaran ikili, takımı yeniden Birinci Lig'e çıkartırlar ve 1968 yılında da City şampiyonluğa ulaşır. Bu başarıyı 1969'teki FA Cup ve 1970'teki Avrupa Kupa Galipleri Kupası başarıları izler. Aynı sene kazanılan Lig Kupası'yla birlikte Manchester City, aynı sezonda ülke içinde ve Avrupa'da kupa kazanan ilk kulüp olur. Başarılı dönemin sonu ise 1973-74 sezonunun son haftasında Manchester United'la Old Trafford'da oynanan maçta gelir. United'ın, kümede kalmak için bir puana ihtiyacı vardır ve efsanevi futbolcusu Dennis Law, o sene Manchester City forması giymektedir. Manchester City, maçı Law'ın attığı golle kazanır ve United küme düşer.

Ancak Maviler, bu galibiyetten sonra bir daha Old Trafford'da maç kazanamaz ve hızla inişe geçer. 80'li yıllarda iki defa İkinci Lig'e, 1996 yılında da Üçüncü Lig'e düşen Manchester City, 2000'li yıllarda toparlandı ve Premier Lig'e yükseldi Ancak hala eski başarılarının çok uzağında. Çok iyi başladığı 2005-2006 sezonunda uzun süre ilk altı içinde kalmasına rağmen ligi 15. sırada bitirdi Fakat şampiyon Chelsea'yi yenen tek takım olmayı başardı.



Hiç yorum yok: