15 Mayıs 2008 Perşembe

Latin Amerika'nın özgür ekranı



teleSUR, Latin Amerika'nın sesi olmayı hedefleyen bir kanal. Venezüella yönetiminin 6 yıldır üzerinde çalıştığı bir proje. 31 Ekim 2005'te sınırsız yayına geçti. 'Bizim Kuzeyimiz Güney'dir' sloganıyla Latin Amerika ölçeğinde milyonlara seslenen kanal, emperyalizme karşı duruşun bir ifade biçimi. Büyük hissedarı Venezüella hükümeti olan kanalın, diğer sahipleri Arjantin, Uruguay ve Küba. Bolivya'nın da yakında ortak olması bekleniyor, Brezilya ise kısmi destek sağlıyor. Daha yayına başlamadan ABD tarafından bir tehdit olarak ilan edilen televizyonun başkanı ve Venezüella İletişim Bakanı Andres Izarra, kanalın Latin Amerika ulusları arasında bir bütünleşmeyi sağlama hedefiyle yayın yaptığını vurguladı. Izarra, yayınlarının emperyalizme ve onun ifade biçimlerine karşı olduğunu belirtti.

GAMZE ERBİL

teleSUR Latin Amerika'nın medya tekellerinin emperyalist yayın anlayışlarına karşı kurulan kanalı



Güneyin kamu televizyonu

teleSUR'un Venezüella yönetiminin 6 yıldır üzerinde çalıştığı bir proje olduğu söyleniyor. Görüntü ve politik tercihlerle manipüle edilen tekelci medyaya karşı bir proje. CNN gibi kanalların Latin Amerika halklarını "istediği ve gördüğü gibi" yansıtmasına karşın, Latin Amerika'nın sesi olmayı hedefleyen kanalın nasıl bir ihtiyaç olduğu, en açık haliyle Venezüella'da 2002 yılında gerçekleştirilmeye çalışılan darbe sırasında ortaya çıktı.

Univision Network Venezüella'daki en büyük medya grubu, patronu Gustavo Cisneros olan ağın en büyük hissedarı ABD'de. Başta ABD'nin ticari çıkarları olmak üzere Amerikan çıkarlarını gözeten bir yayıncılık yapıyor. Chavez yönetimine muhalif olmakla kalmıyor, haberleri çarpıtıyor ve yalan yayın yapıyor. Bu medya tekelleri, Chavez'in devrilmeye çalışıldığı darbe sürecinde sürekli yanlış bilgiler vererek hem Venezüella halkını, hem dünyayı kandırmaya kalktı. İşte teleSUR, bu tabloda da dengeleyici bir unsur olarak ortaya çıkıyor.

KÜLTÜR EMPERYALİZMİNE KARŞI

Daha önce sınırlı yayın yapan teleSur, 31 Ekim 2005'te 24 saat yayına geçti. Latin Amerika ölçeğinde milyonlara seslenen kanal, "Bizim Kuzeyimiz Güney'dir" sloganıyla, İspanyolca yayın yapan CNN En Español, Univisión ve BBC World gibi kanalların yayınlarını dengelemek üzere devreye girdi. Büyük hissedarı Venezüella hükümeti olan kanalın, diğer sahipleri Arjantin, Uruguay ve Küba. Bolivya'nın yakında ortak olması bekleniyor. Kendi Latin Amerika kanalı TV Brasil Internacional üzerine çalışmalarını sürdüren Brezilya ise, teleSUR'a kısmi destek sağlıyor. teleSUR'un merkezi Caracas'ta ve tüm kıtada yaygın temsilcilik ağı var.

Venezüella İletişim Bakanı ve teleSUR'un Başkanı Andres Izarra , Eylül ayında yapılan Bağlantısızlar Zirvesi sırasında gazetecilere yaptığı sunuşta, kanalın Latin Amerika ulusları arasında bir bütünleşmeyi sağlama hedefiyle yayın yaptığını vurguladı. "Kendi sürecimizi, kendi toplumlarımızı ve kültürümüzü kendi gözlerimizden görmek, haber ve bilgileri bu şekilde almak için" çalışıyoruz diyen Izarra, yayınlarının emperyalizme, onun ifade biçimlerine özellikle kültür emperyalizmine karşı olduğunu belirtti.

teleSUR, daha yayına başlamadan önce ABD tarafından bir tehdit olarak ilan edildi. Temsilciler Meclisi'nde, -teleSUR'un deneme yayınına başlamasından bir kaç gün önce, 20 Temmuz'da- Florida milletvekili Connie Mack 'ın önerisiyle kanalın yayınına alternatif olarak her gün 30 dakika yayın yapacak bir başka TV kanalının finanse edilmesi kararlaştırıldı. Mack, teleSUR'u "ABD'nin kıtada oluşturduğu güç dengesinin altını oyacak bir tehdit" olarak niteliyordu. Chavez'in ABD karşıtı, özgürlük karşıtı retoriğini yayacağını iddia ediyor ve onu El Cezire'ye benzetiyordu.


teleSUR'un sunucularından Patricia Villegas , kanalın büyük medya tekellerine alternatif bir yayıncılık anlayışını geliştirme çabası içinde olduğunu vurguluyor. Villegas, egemen medyanın gözünü kapadığı toplumsal hareketlerin ve halk muhalefetinin sözcüsü olmayı seçtiklerini söylüyor. Patricia Villegas ile teleSUR'u konuştuk.

'LATİN AMERİKA'NIN EL CEZİRESİ'

- teleSUR için "Latin Amerika'nın El Cezire'si" benzetmesi yapılıyor. Bu doğru mu, doğruysa benzerlikler neler?

"İki kanalın ortak yönleri olduğunu düşünüyorum. En başta, dünyada egemen olan medyanın haber vermediği bölgelere yoğunlaşmak. Dünyanın bu bölgelerinde neler olup bittiğine dair büyük bir kavrayış eksikliği var. Her ikisi için de geçerli olan bir başka ortaklık, henüz yayına dahi başlamadan iki kanal için de olumsuz kampanyalar yapılması. Öte yandan El Cezire daha gelişkin bir altyapıya sahip, teleSUR ise yeni bir proje. Bir de El Cezire'nin bir sahibi var, teleSUR ilk uluslararası kamu televizyonu. Küba, Arjantin, Uruguay ve Venezüella yönetimlerine ait, yakında ortaklığa Bolivya da dahil oluyor."

- Bu devletlerle ilişkileri kanalın yayın politikasını nasıl etkiliyor?

"Herkes bunu merak ediyor. Bugüne dek hiçbir zaman, bu devletlerin hiçbir temsilcisi tarafından bana ne yapmam gerektiği söylenmedi."

- Egemen medya olarak nitelediğiniz medyayla farkınızı nasıl tarif ediyorsunuz?

"teleSUR'un haberleri hazırlayışıyla egemen medya arasında büyük bir farklılık var. Bir örnekle açıklamaya çalışayım. Örneğin CNN Meksika'daki seçim sonuçlarını hemen "Calderon kazandı" şeklinde ilan etti. Oysa biz süregiden tüm anlaşmazlık boyunca çok sorumlu bir yayın yaptık. Özellikle seçimin yasallığının tartışıldığı bir dönemde, Calderon'un ya da Obrador 'un devlet başkanı seçildiğini "ilan etmedik." Calderon'un yasal konumunun tartışmalı olduğu bir dönemde CNN'in yaptığı doğru bir yayıncılık değildi."


teleSur'un tüm Latin Amerika ülkelerinde temsilcilikleri ya da bağlantıları var. Washington, Meksika, Kolombiya, Brezilya, Bolivya, Haiti, Nikaragua, Ekvador, Şili ve Peru'da da temsilcilikler var. Uydu yayını olarak ve kablolu televizyonlardan Latin Amerika ülkeleri, Kanada ve ABD'den izlenebiliyor. Avrupa'ya da sinyaller gidiyor, ancak burada henüz bir kablo işletmecisiyle bir anlaşma yapılmadığından izlenemiyor. Ayrıca internetten izleniyor.

BBC ile haber paylaşacak

teleSUR ve BBC haber paylaşımı konusunda bir anlaşma imzaladı. Kanalın başkanı Andres İzzera, BBC gibi başka yayın kuruluşlarıyla da stratejik ilişkiler kurmak istediklerini söyledi.
Bu yılın başlarında merkezi Katar'da bulunan Arap kanalı El Cezire ile bir işbirliği anlaşması yapan teleSUR, ABD yönetimi tarafından ağır bir şekilde eleştirilmişti.

teleSUR'un BBC ile işbirliğine Amerikan yönetiminin nasıl bir tepki göstereceği merak konusu. Ancak, BBC gibi saygın bir kurumla imzalanan işbirliği anlaşmasının ABD yönetimi tarafından kolaylıkla itham edilemeyeceğine inanılıyor.


Cumhuriyet Hafta Sonu - 4 Aralık 2006

Hiç yorum yok: