22 Mayıs 2008 Perşembe

1 Mayıs'ta tüm kabahat iki polisinmiş!





Cumhuriyet Gazetesi'nin sokağına dadanan tazyikli su sevdalısı TOMA araçları... (Biri 63515 numaralı diğeri ise 07 A 6255 - Antalyalı mıdır, nedir?)


İçişleri Bakanlığı’nın 1 Mayıs’ta yaşanan polis terörünü araştırmak üzere görevlendirdiği müfettişlerin incelemesinde fatura sadece iki polise çıktı. Görüntüleri inceleyen müfettişler, görevli polisler hakkında “idari ve adli soruşturma açılmasına” karar verdi.


Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli iki polis, 1 Mayıs'ta yaşanan devlet terörünün sorumluları olarak belirlendi. Bakanlık müfettişleri görüntüleri inceleyerek, saldırı talimatı verenlerde dahil 25 binin üzerinde görevli polisten sadece ikisini belirledi. 1 Mayıs günü işçi ve emekçilere yönelik azgınca saldıran polis sürüsünden ikisine “idari ve adli soruşturma açılmasına” karar verildi.


Polisler, Şişli’deki Cumhuriyet Gazetesi'nin kapısında gazeteci Ali Deniz Uslu’un copla kolunun kırılması, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesine gaz bombası atılması ve DİSK binası önünde yerde yatan bir kadın işçinin tekmelenmesi ile ilgili soruşturulacak!




Demokratik kurumlardan karara tepki



1 Mayıs'ta yaşanan saldırıya ilişkin Hükümet, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürünün istifa etmesi talebini yükselten demokratik kurumlar ise kararı tepkiyle karşıladı.




Figen Yüksekdağ (ESP temsilcisi): Hükümetin ve devletin yasak savma tutumundan başka bir şey değil. Aslında çok gayrı ciddi, neredeyse dalga geçen bir yaklaşım. Bütün dünyanın gözleri önünde yaşanırken bu tablodan iki tane görüntü çekilip çıkarılıp bunun hakkında soruşturma açılması gerçekten trajikomik bir durum. Karşı karşıya kaldıkları sorunu sorumluluklarını üstlenmek bir tarafa dalga geçercesine bir tutum almak anlamına geliyor. 1 Mayıs'ta yaşanan gelişmelerden sonra yapılacak en doğru şey İstanbul Emniyet Müdürü ve Valisinin istifa etmesiydi. Ama Türkiye'de öyle bir anlayış var ki bir devlet makamından bunu beklemek gerçek dışı bir pozisyon gibi görülebiliyor. Bir taraftan demokrasi nutukları atabiliyorlar ama en asgari demokratik tutumlarda bile yapılması gereken istifa etme tutumu yok yani. Ama biz yinede bunu ısrarla hatırlatıyoruz.




Sinan Tutal (ÖDP İl Başkanı): Sadece o iki polisin yaptığı “orantısız güç” kullanımı iye karşılaşmadık. Bu sadece iki polise dava açıyor olmaları işi örtbas etmeye yönelik bir çabanın ürünü. Diğer olumsuz uygulamalarla ilgili elde bir sürü kanıt var. Bunların büyük bir çoğunluğunu savcıya teslim ettik. Hem film görüntüleri, hemde boşaltılan gaz bombaları, artı plastik mermilerin kovanları, elimizde doktor raporları var, bunların film görüntüleri var. Sanki hiçbirşey olmamış gibi herşey normalmiş gibi davranıyorlar. Yaptıklarından özür dileyip böyle bir şey yaşanmasını istemezdik demeleri daha onurlu bir davranıştı açıkçası ama.
Fotoğraflar bana ait, yazı ise Atılım'dan alınmıştır...

Hiç yorum yok: