7 Eylül 2008 Pazar

İSTANBUL'UN ORTA YERİ POLİS DEVLETİ



Tutku Türkol, İstanbul Kadıköy Rıhtım"da elinde BirGün gazetesiyle evine doğru yürürken gözaltına alındı ve karakolda hem hakarete hem de tacize uğradı. Türkol, başına gelenleri şöyle anlattı: “Önceki akşam 19.30 - 20.00 sularında Kadıköy Rıhtım"da yürürken elimde BirGün gazetesi vardı ve evime gidiyordum. O sırada polis ekip arabası önümde durdu, polislerden biri hiçbir şey söylemeden gazeteyi elimden alıp yırttı. Beni de arabanın içine attılar. Moda Karakolu"na götürdüler. Kimsenin olmadığı bir odaya koydular. Sonra beş polis odaya geldi. "Niye okuyorsun bu gazeteyi, ne var bu gazetede?" gibi sorular sordular. Ben de bu gazetenin yasal bir gazete olduğunu, okuyabileceğimi söyledim. Hatta "Parasını verdiğim sürece istediğim gazeteyi alıp okuyabilirim" dedim. Bu sefer, ‘Sen bu gazeteyi okursan ne olacağını biliyor musun? Hangi örgüte bağlısın? Yasal olmayan neler yapıyorsun?’ gibi sorular sormaya başladılar. Ben de ÖDP’li olduğumu söyledim. ÖDP"lilere ve bütün solcu kadınlara yönelik hakaretlerde bulundular, ‘Hepsinin ne mal olduğu belli, o....lar hepsi. BirGün"de çalışanlar da sabah ropörtaj yapıp akşam bara gidip içen insanlar’ dediler.”


'BOĞAZIMI SIKTILAR'


Türkol, daha sonra polislerin kendisinden ailesine haber vermek için telefon numarası istediklerini, ancak ailesine haber verilmediğini kaydetti. Türkol, kendisini sorgulayan beş polisten birinin ise boğazını sıktığını anlattı: “Bana "Evin var mı?" diye sordular, ben de "Evet" dedim. "Birkaç gün misafirimiz olacaksın" dediler. Ben de aileme haber verilmesini istedim. Bunun üzerine adının Necati olduğunu duyduğum bir polis "Gidere gider mi yapıyorsun sen?" diye bağırarak boğazımı sıktı. Arkadan bir diğer polis ona "Necati, ne yapıyorsun!" diye bağırınca bıraktı.”


TUTANAK YOK, TACİZ VAR!


Sorgu sırasında anlattıklarının polislerce not edildiğini belirten Türkol, ancak hiçbir yere imza attırılmadığını, resmi tutanak tutulmadığını ifade etti. Polislere “Tutanak tutulmayacak mı? Ben bir yere imza atmayacak mıyım?” diye sorduğunu anlatan Türkol, polislerin kendisine “Hayır, ne imzası, ne saçmalıyorsun sen!” diye bağırdıklarını söyledi. Bir polisin boğazını sıkması yetmezmiş gibi bir de tacize uğradığını ifade eden Türkol, “Kim olduğunu göremediğim bir polis arkamdan gelerek beni taciz etti. İttim, "ne yapıyorsun sen" diye bağırdım” dedi.


‘İSLAMİ GAZETE TAŞISAM ALIR MIYDINIZ?’

Polislere, “İslami gazete taşısam alır mıydın?” diye sorduğunu belirten Türkol, şöyle devam etti:
“Bir saat karakolda tutulduktan sonra bana "Gidebilirsin, biz öğreneceğimizi öğrendik; ama bundan sonra gezme bu gazeteyle, bu gazeteyi okuma" dediler. Ben de "İslami gazete taşısam alır mıydınız?" diye sordum, "Ne alakası var, biraz dinini öğren" dediler. Oruç tutup tutmadığımı bile sordular. Eylemlere gidip gitmediğimi de sordular. Ben "Evet, gidebildiğim kadar gidiyorum" dedim. "Bundan sonra o eylemlerde başına herhangi bir şey gelirse sorumlusu biz değiliz, haberin olsun. Orada sizin gibilere neler yapıldığını biliyorsun. Kadıköy"deki eylemlere ben yerinde olsam katılmazdım artık" dediler.”


‘HESAP SORACAĞIZ’

Tutku Türkol"un babası Rıdvan Türkol da olaya tepki göstererek “Kızım da partili, ben de partiliyim, eşim de partili. Biz ailece bu gazeteyi okuyoruz. Bir çocuğu bu gazeteyi okuduğu için nasıl götürüyorsun, neden tutanak tutmuyorsun, nasıl kızımın boğazını sıkıyorsun! Bize hiçbir şekilde haber verilmedi, meraktan deliye döndük. Akşam avukatımız karakolu aradı, ama karakolda kimse "Evet kızınızı buraya getirdik, suçu şuydu" demedi. Kızımın suçu gazete okumak mı? Bu işin peşini bırakmayacağım. Suç duyurusunda bulunacağız ve sonuna kadar gideceğiz” diye konuştu.


BİRGÜN Gazetesi'nden alınmıştır...

Hiç yorum yok: