3 Eylül 2008 Çarşamba

Gazeteciye de sendika yok




TMSF, yerel Olay Medya'da sendika üyesi oldukları için iki gazeteci işten çıkardı.


Devletin sendikalı gazeteci düşmanlığı sürüyor. TMSF'nin denetimindeki bir medya organında daha sendikal kıyım var. Bursa yerelinde faaliyet yürüten Olay Medya'da Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesi olan iki çalışanın iş akitleri TMSF tarafından feshedildi.


TMSF işçi kıyımına yönelik beylik "zarar ediyoruz" gerekçesini öne sürerken TGS, ÇHD Bursa Şubesi ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından yapılan açıklamalarda gerçek nedenin sendikal faaliyet olduğu ortaya konuldu. Açıklamalarda, kurumun ekonomik durumunun iyileştiğinin daha önce TMSF yöneticileri tarafından ilan edildiği hatırlatılıp, TMSF'nin kadrolaşma adına kuruma hatırı sayılır oranda işçi alımı yaptığına dikkat çekildi.


ÇHD, gazetecilerin sendikal örgütlülükten taviz vermeyip, kızağa çekme gibi "istifaya zorlama" baskılarını boşa düşürmeleri sebebiyle işçi kıyımına girilişildiğini belirtilken; TGS, sendikal baskıların son bulmasını istedi.


ÇHD ayrıca, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün alışılmamış bir şekilde Bursa'ya kadar gelip yaptığı toplantıda sendikal örgütlenmeyi "ahlâki olmayan bir girişim" olarak nitelediğini hatırlatırken, Bursa Gazeteciler Cemiyeti'de işçi kıyımının ardında çıkarılan gazetecilerin AKP yandaşı bir yayın çizgisini red etmelerinin de olduğuna dikkat çekti.



Türkiye Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu'nun açıklaması;


Olay Medya Grubu'ndaki işten çıkarmaları kınıyoruz


Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu'nun (TMSF) 7 Mart 2008 tarihinde el koyduğu Olay Medya Grubu'nda çalışan Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesi İsmail Kemankaş ve Esat Kaplan'ın iş akitleri 2 Eylül 2008 itibariyle feshedildi.TMSF ve Olay Medya yönetimine atadığı yöneticiler, geride kalan dönemde, çalışanlar ve yayın politikaları açısından olumsuz gelişmelerin yaşanmasına sebep olmuşlardır.


Gazetecilerin sendikalaşma çabalarını hoş görmeme eğilimine daha önce ATV-Sabah yönetimi sırasında şahit olduğumuz TMSF yönetimi, Olay Medya'daki bu uygulamasıyla mevcut anlayışını koruduğunu bir kez daha göstermiştir.Yasalar ve uluslararası sözleşmelerle tanınan "örgütlenme hakkı"nı hiçe sayan bu uygulama, TMSF yönetiminin anayasal hak olan sendikal örgütlenme hakkını özümseyemediğinin bir göstergesi olarak algılanmalıdır.TMSF yönetimini, Olay Medya çalışanlarının sendikal haklarına karşı saygıya davet ediyor, üyelerimize baskı uygulama eğiliminden vazgeçmesini istiyoruz.Türkiye Gazeteciler Sendikası örgütlenmek isteyen tüm basın kuruluşlarına destek vermeye ve gerekli çalışmayı başlatmaya her an hazırdır.



Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi Yönetim Kurulu'nun açıklaması;


Basına ve kamuoyuna


Olay Medya'ya el konulduğu günden bu yana, Bursa kamuoyundan gelen tüm uyarı ve çağrılara kulak tıkayan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından atanan yöneticiler, çalışanlar aleyhine olan garip gerekçeli uygulamalarına bir yenisini daha ekledi.Bursa medyasının duayen isimlerinden İsmail Kemankaş ile Olay TV'nin Haber Müdürlüğü görevini Temmuz ayı başına kadar yürüten, bu tarihte de danışmanlık görevine çekilen Esat Kaplan'ın iş akitleri sona erdirildi.


Kemankaş ve Kaplan'ın iş akitlerini sona erdiren fesih bildiriminde yer alan gerekçe, TMSF yöneticilerinin artık gerekçe bulmakta da zorlandığının bir kanıtıdır. İki arkadaşımızın sözleşmeleri Olay Medya Grubu'nun zarar ettiği gerekçesiyle sona erdirilmiştir. İşveren tarafından "mücbir sebep ve haklı neden" olarak gösterilmeye çalışılan bu gerekçeler, gülünç olmanın da ötesine geçmiştir. Zira, gerek TMSF yöneticilerinin gazetelere verdiği demeçlerde (Vatan Gazetesi 05.08.2008), gerekse Olay Medya Grubu'ndaki toplantılar sırasında kurumun ekonomik durumunun daha da iyileştirildiği defalarca beyan edilmiştir.Ayrıca, zarar ettiği iddia edilen kuruma 6 aylık TMSF yönetimi sırasında alınan personel sayısının da azımsanmayacak durumda olduğu herkesçe çok iyi bilinmektedir.Bu durumda gerçeklerin ötesine geçerek, önce kızağa alınan ardından da iş akitleri sona erdirilen arkadaşlarımızla ilgili bu tasarrufun ardındaki asıl gerekçenin TMSF yönetiminin istediği yönde yayın yapmamaları olduğu aşikardır.


Kaplan ve Kemankaş'ı önce pasif görevlere alınarak istifaya zorlayan, ancak bu yöntemle bir yere varamayacağını anlayan TMSF, arkalarında tüm meslektaşlarının, Bursa kamuoyunun, meslek örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının desteği olan meslektaşlarımızın, bu tür baskılara zerre taviz vermemesi, "istifaya zorlama" oyununu bozması üzerine çareyi, "uyduruk" sebeplerle iş akdinin feshinde aramıştır.


Özellikle, bu iki arkadaşımıza TMSF yönetimi öncesi Olay TV'de yaptıkları bir program sonrası hakaret dolu bir e-posta gönderen kişinin bu kararda etkisi özellikle merak konusudur. Kurumun Genel Müdür Yardımcısı olan bu kişinin bu hakaret dolu e-postadan kısa bir süre sonra atandığı koltuğuna oturur oturmaz, AKP partizanı olduğunu açıkça beyan etmekte bir sakınca görmemesi de, düşüncelerin haklılığını kanıtlar niteliktedir.


Bursa basın camiasında, yılların birikimi ve deneyimi ile haklı bir saygınlığa sahip olan iki meslektaşımızın, sendikal örgütlenme içinde aktif biçimde yer aldığı da herkesin olduğu kadar işveren konumundaki TMSF'nin de bilgisi dahilindedir.


Hiç alışık olunmadığı bir biçimde kalkıp Bursa'ya kadar gelen ve çalışanlarla yaptığı toplantıda, sendikal örgütlenme konusuna açık açık gözdağı vermekten çekinmeyen TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün sözleri de hâlâ hafızalardadır. Yasalarla güvence altına alınmış olan sendikal örgütlenmeyi "ahlâki olmayan bir girişim" olarak niteleyen Ertürk'ten cesaret alan yönetim, açıkça yasalara aykırı olduğu halde, sendikal örgütlenmeyi çökertmeye çalışmaktan, çalışanları baskı ve tehdit ile sendikasızlaştırmaya çalışmaktan da geri durmamıştır. Ama her şeye rağmen, örgütlülük bilinci içinde hareket onlarca emekçi bu tehditlere pabuç bırakmazken, sendikalı emekçi sayısını azaltmaya çalışan yönetim, bu baskılar karşısında üye sayısında yaşanan artışla şaşkına dönmüştür.


Bursa'nın ve belki de Türkiye'nin en kârlı yerel medya gruplarından biri olan Olay Medya'dan iki arkadaşımızın daha komik bir gerekçeyle iş akitlerinin sona erdirilmesinin arkasındaki gerçek gerekçeleri tüm çıplaklığıyla bildiğimizi ve arkadaşlarımızla sonuna kadar dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha dile getiriyor ve sürecin takipçisi olmayı sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.




Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı'nın açıklaması;


Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu nun (TMSF) Olay Medya yönetimini devralmasının ardından Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Yönetim Kurulu olarak, sürecin dikkatli bir takipçisi olacağımızı daha önce açıklamıştık. BGC, bu takibi hem üyelerimiz ve basın çalışanları hem de yayın politikası açısından yapmaktadır.


Öncelikle belirtmeliyiz ki, TMSF ve Olay Medya yönetimine atadığı yöneticiler; geride kalan dönemde çalışanlar ve yayın politikaları açısından olumsuz gelişmelerin yaşanmasına sebep olmuşlardır.Son olarak; çalışanlar aleyhine olan bir uygulamalarını daha üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Bursa medyasının duayen isimlerinden İsmail Kemankaş ile Olay TV'nin Haber Müdürlüğü görevini temmuz ayı başına kadar yürüten, bu tarihte de danışmanlık görevi verilip aktif görevden uzaklaştırılan Esat Kaplan'ın iş akitleri, 02.09.2008 tarihi itibariyle sona erdirilmiştir.


Kemankaş ve Kaplan'ın iş akitlerini sona erdiren fesih bildiriminde yer alan gerekçe, Olay Medya Grubu'nun zarar etmesidir. İşveren tarafından "mücbir sebep ve haklı neden" olarak gösterilen bu gerekçe soru işaretlerini de beraberinde getirmiştir. Bu durumda 8 Ekim'de satış ihalesi olan Olay Medya'da personelle ilgili bu tasarrufların asıl gerekçesi nedir? Kemankaş ve Kaplan'ın TMSF yönetiminin istediği yönde yayın yapmamaları gerekçelerden biri olabilir mi? Bu iki meslektaşımızın sendikal örgütlenme içinde aktif biçimde yer aldığı herkesin olduğu kadar işveren konumundaki TMSF'nin de bilgisi dâhilindedir. İş akdinin feshi kararında bu konunun önemi nedir?


Sonuç olarak; İsmail Kemankaş ve Esat Kaplan'ın iş akitlerinin sona erdirilmesinde öne sürülen gerekçe birçok soruyu beraberinde getirmiştir. Bu soruların cevaplanması gerekir. Ayrıca, deneyimli gazeteciler ile yazarların kurumdan uzaklaştırılmalarının, satış sürecinde olan Olay Medya grubunun değerini düşürdüğü unutulmamalıdır.TMSF'nin çalışanlar ve yayın politikası açısından, yasaların emrettiği haklara uymak, gazetecilik genel ahlak ve ilkelerine uygun hareket etmek, meslek etiğine sığmayan uygulamalardan uzaklaşmak yükümlülüklerini dile getiriyor, süreci takip edeceğimizi, üyelerimiz ve meslektaşlarımızla sonuna kadar dayanışma içinde olacağımızı, bir kez daha ifade ediyoruz. Saygılarımla.

Hiç yorum yok: