19 Temmuz 2008 Cumartesi

“MÜZİK HİÇ BU KADAR HAKARETE UĞRAMAMIŞTI”



ALPER TURGUT

Hepsi birbirinden değerli müzisyenlerden oluşan Egoist grubu, 12 yıldır her türlü engeli aşarak yoluna devam ediyor. Onlar zoru başarıyor ve "Rock", "Blues", "Funk", "Etnik" ve "Popüler" müzik türlerini, Anadolu’yu ve onun yerel motiflerini de unutmadan senfonik bir çerçevede harmanlıyorlar. Yorumlamak ise Türkiye’nin en özgün ve ödüllü seslerinden biri olan Meltem Taşkıran’a kalıyor. Unutmadan, Egoist üyelerinin tamamı müzik hocası ve tek korkuları ise öğrencilerinin karşısına ucuz-popülist şarkılara çıkmak… Belki de geleceğin müzisyenlerine verilebilecek en güzel ders budur.

—12 yılda üç albüm biraz az değil mi?

Günümüzde bir albüm için 40, 50 bin dolarlık bir yatırıma ihtiyaç var. Ancak bu Egoist için geçerli değil. Çünkü Eser Taşkıran, stüdyo sahibi ve yılda 50, 60 albüme aranjörlük ve prodüktörlük yapıyor. Yani piyasadaki şarkıcılar gibi değiliz, albümümüzün ekstra bir masrafı yok. Geriye sadece yaylı çalgılar kalıyor, orada da yakın arkadaşlarımız sayesinde bunu çözüyoruz. Bizim tek derdimiz kalite… Bu nedenle çok titizleniyoruz ve tek amacımız güzel müzik. Ucuz müzikten nefret ediyoruz, melodi zenginliğinden ödün vermiyoruz. Yakın gelecekte, büyük bir ihtimalle seneye dördüncü albümü çıkaracağız.

—Yılda iki albüm çıkaranlar da var…

Çıkan albümleri hep birlikte görüyoruz, bir parça iş yapıyor, gerisi boş… Biri dışında diğer şarkılar albümü tamamlamak adına okunuyor. Şarkıcı para kazanmanın derdinde ve hiçbir parçasın müzikal altyapısı ve değeri yok. Bu albümlerin bir kısmı yaz aylarında çıkıyor ve biz onlara ‘mevsimlik meyve’ diyoruz. Günübirlik müzik yapanlar, sektöre darbe vuruyorlar. Müzik hiç bu kadar ayağa düşmemişti ve hakarete uğramamıştı.

—Günümüzde mankenlerin şarkıcı olması da sanki bir tür zorunluluk…

Sadece ambalaja önem verilmesinin bizleri getirdiği nokta işte budur. Oysa Egoist üyeleri ne mankendir ne de tüccar… Tek işimiz ve hayatı algılayış biçimimiz müzik ve hepimizin altyapısı sapasağlam… Bizler inadına müzisyeniz ve hayatlarımızı ona adadık. Bet sesleriyle şarkıcılığa soyunan o kadar çok insan var ki… Biz ise bırakın şarkılarımızı, “cover / yeniden yorumlamak” parçalarda dahi zor olanları tercih ediyoruz. Yoksa Meltem Taşkıran’ın ses rengi anlaşılamaz ki. Ve üstelik iyi müzikten ödün vermemek için kazandığımızdan fazlasını Egoist’e harcıyoruz.



—Müzik piyasasında genel bir bozulma söz konusu mu?

Müjdat Gezen, ‘ilk bozulma sanatta başlar’ diyor. Doğrudur. Türkiye’deki ilk bozulma sanatta ve özellikle müzikte görülmüştür. Arabesk ortaya çıktı, her 100 albümden 95’ini varoşlarda yaşayanlar aldı. Halkın beklentisi belki de buydu. Çünkü acıyla beslenen ve yalnızca acı görmek isteyen insanlar haline geldik. 1990’ların başında başlayan bu durum ne yazık ki giderek artan bir ivme gösteriyor. Zaten günümüzde ülke gerçeğine bakarsak demokrasinin de tıkandığı aşikâr. Düşünün, demokrasinin olmadığı yerde insanlar ne kadar özgürdür. Ve sanattan nasıl söz edilebilir.

—Egoist’in bir hedef kitlesi var mı?

Grubumuz gelişen çizgisini doğru yansıtabilmeyi hedefliyor. Az ve öz bir kitle… Dünyayı araştıran, hedefi olanlar… Genç bir çizgi… İşte amaç o kitleyi arttırmak. Belki ileride kaliteyi bozmadan daha popüler bir çizgi anlayışımız da olabilir. Bunun dışında birçok öğrencimiz var. Onlar şanslılar, çünkü bizi gelip konser verirken izliyorlar, hocalarını sahnede görüyorlar.

—Kurtalan Ekspres’ten tanıdığımız Ahmet Güvenç’te katılmış aranıza…

Müzik adamı, Gülbembe’nin bestecisi, basgitarcı Ahmet Güvenç’i transfer ettik. Onun yaşı büyük ama enerjisi gençlere taş çıkartır. O, inanılmaz çalışkan ve birçok gencin müziğe başlamasının tek müsebbibi.

—Söz yazarken nelere dikkat ediyorsunuz?

Sözün girdiği noktaya kadar müzik soyut bir kavramdır. Aynı müziği çoğu insan farklı algılayabilir. Öncelikle arzumuz müziğin hiçbir şeye alet olması. Ne felsefesi, ne de bir konusu olmalı. Yaşadıklarımız, hesaplaşmalarımız, anlayabildiklerimiz, anlayamadıklarımız hepsi müziğimizin sözlerini oluşturuyor. Kalıcı olması için edebiyat değerini asla kaybetmemeli… Biz sözlerimizi şiir noktasına taşıyoruz. Son albümümüz ON’de 11 parçanın da başka başka anlamı var.

—Peki, iyi müzik yapıp da halkın beğenisini kazanan yok mu?

Çok nadir. Örneğin Barış Manço bunu aştı. Cem karaca ve MFÖ’de halkın sevdiği, kaliteli müzik yapan diğer isimler. Umarız ki, gelecekte birçok müzisyen arkadaşımız da bunu başarırlar.

Not; Egoist’in Hayal Kahvesi dinletileri sürüyor, yakında grup Kemancı’da da sahne alacak. Grubun konser programları isewww.egoistonline.com adlı sitelerinden takip edilebilir.




HEM ÖĞRENİYOR, HEM ÖĞRETİYORLAR…

Egoist, ilk albümü Artık Yeter’i 1997’de çıkardı. Artık Yeter’i 2000 yılında Egoist 2 takip etti. Son albüm Egoist ON ise 2007’de müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Egoist’in beş üyesi de müzik hocalığı yapıyor, hayatlarını müziği öğrenmeye, uygulamaya ve öğretmeye adamışlar. Egoist’in solisti ve söz yazarı Meltem Taşkıran, birçok ulusal ve uluslararası festival ve yarışmada ödüller kazanan bir isim. Aynı zamanda yüksek işletme mühendisi olan Taşkıran, yıllardır Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde Hafif Müzik Bölüm Başkanlığı görevini sürdürüyor. Ablası Meltem ile Egoist’i kuran Eser Taşkıran ise “Altın Çocuk” olarak biliniyor. Egoist’in klavye ve tuşlu çalgıları ona emanet. Grubun besteciliğini ve aranjörlüğünü de üstlenen Eser’in öyküsü hayli ilginç. Henüz 4 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Bölümü'ne giren Eser, 14 yaşında ilk orkestra şefliğini yapıyor. Şimdilerde ise kendi stüdyosunda "sanata saygılı albümler" yaratıyor. Grubun davulcusu Turgay Gülaydın’ı Athena’dan hatırlıyoruz. Gülaydın, bugüne dek Rolling Stones gibi dünyanın en ünlü gruplarıyla sahne de aldı. Elektrik gitarda ilk profesyonel deneyimini 1992 yılında Whisky grubu ile yaşayan Arif Deniz Toker var. Egoist’e en son katılan Ahmet Güvenç ise ekibin en deneyimli üyesi… Kurtalan Ekspres’in kurucularından olan Ahmet Güvenç, sahneye ilk adımını bundan 41 yıl Grup Bunalım'la attı. Erkin Koray ve Yeraltı Dörtlüsü ile bir dönem çalışan Güvenç, Barış Manço’ya tam 25 yıl eşlik etti.



CUMHURİYET HAFTA SONU / 19 TEMMUZ 2008

Hiç yorum yok: